-
1 plus
I1 daha [da'ha]♦ de plus en plus daha da çok2 d'une quantité supérieure daha çok3 superlatif üstünlük bildirir4 de plus ek olarak◊Il est malhonnête, de plus il ment. — Dürüst değil, dahası yalan da söylüyor.
IInégation yokluk bildirir◊Il n'y a plus d'eau. — Su kalmadı.
◊Il ne vient pas non plus. — O da gelmiyor.
addition toplama bildirir◊Deux plus trois font cinq. — İki üç daha beş eder.
-
2 grand
I1 haut / large büyük [by'jyc]◊Cette fille est très grande. — Bu kız çok büyük.
◊La fenêtre est grande ouverte. — Pencere sonuna kadar açık
2 important çok sayıda◊J'ai entendu un grand bruit. — Büyük bir gürültü duydum.
♦ il n'y a pas grand monde fazla kalabalık yok3 adulte büyük [by'jyc]◊Tu pourras y aller quand tu seras grand. — Büyüdüğün zaman gidebileceksin.
♦ les grandes personnes yetişkinler4 aîné daha yaşlı◊C'est son grand frère. — O ağabeyidir.
5 ünlü [yn'ly]◊C'est un grand écrivain. — O büyük bir yazardır.
IIn m f1 de grande taille büyük [by'jyc]2 büyük [by'jyc]◊3 enfant plus âgé büyük çocuk◊C'est un grand maintenant. — Büyük bir çocuktur o artık.
en grand ölçüyü geniş tutarak◊Il a fait les choses en grand pour cette fête. — Bu şenlik için ölçüyü geniş tuttu.
-
3 grande
I1 haut / large büyük [by'jyc]◊Cette fille est très grande. — Bu kız çok büyük.
◊La fenêtre est grande ouverte. — Pencere sonuna kadar açık
2 important çok sayıda◊J'ai entendu un grand bruit. — Büyük bir gürültü duydum.
♦ il n'y a pas grand monde fazla kalabalık yok3 adulte büyük [by'jyc]◊Tu pourras y aller quand tu seras grand. — Büyüdüğün zaman gidebileceksin.
♦ les grandes personnes yetişkinler4 aîné daha yaşlı◊C'est son grand frère. — O ağabeyidir.
5 ünlü [yn'ly]◊C'est un grand écrivain. — O büyük bir yazardır.
IIn m f1 de grande taille büyük [by'jyc]2 büyük [by'jyc]◊3 enfant plus âgé büyük çocuk◊C'est un grand maintenant. — Büyük bir çocuktur o artık.
См. также в других словарях:
Xanadu Resort Hotel — (Белек,Турция) Категория отеля: 5 звездочный отель Адрес: Belek Tourism Center … Каталог отелей
Limak holding — Limak 1976 yılında proje mühendisliği yapmak üzere kurulmuştur. Lider Makina (Limak) adı verilen şirket daha sonra altyapı yatırımlarına yönelerek, baraj ve otoyol projeleriyle büyük bir müteahhitlik şirketine dönüşmüştür. Limak Şirketler Grubu… … Wikipedia
Shibumi — means Effortless Perfection From Robert Hudson : In our striving to learn Jujitsu there is a spoken and unspoken truth that we all desire to perform a technique with graceand fluidity, perfect motion. To also have a state of mind in harmony and… … Wikipedia
aynalı sazan — is., hay. b. Üzerinde az sayıda büyük pullar bulunan bir tür sazan … Çağatay Osmanlı Sözlük
bomba — 1. is., den., İt. bomba Yan yelkenlerin alt yakasını gerip açmak için kullanılan yatay seren 2. is., İt. bomba 1) Canlı veya cansız hedeflere atılan, içi yakıcı ve yıkıcı maddelerle doldurulmuş, türlü büyüklükte patlayıcı, ateşli silah Çok sayıda … Çağatay Osmanlı Sözlük
kolordu — is., ask. Değişik sayıda tümen ve savaş destek birliklerinden kurulu büyük askerî birlik Kurmay başkanının ailesi, dün kolorduya gideceklerini söylediler. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
nar — is., bit. b., Far. nār, enār 1) Nargillerden, yaprakları karşılıklı, çiçekleri büyük, koyu kırmızı renkte, küçük bir ağaç (Punica granatum) 2) Bu ağacın kırmızımtırak sarı sert bir kabukla örtülü, içinde çok sayıda kırmızımtırak, sulu taneler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
toplu taşıma — is. Bir şehir halkının ulaşım gereksiniminin, çok sayıda insan taşımaya elverişli büyük taşıma araçlarıyla karşılanmasını sağlayan ulaşım sistemi … Çağatay Osmanlı Sözlük